Temel Fıkraları

Yolculuktan dönen Idris, kahvede oturanlara sordu :
- Yahu pizum Temel nasil öldi?
- Kalpten cittu, dediler.
- Vasiyetu filan var miydu?
- Var idu. "Beni denize gömün" demis idu.
- Cömdünüz mü?
- Cömdük amma, mezarinu kazarken çok kayip verduk...
-------------------------------------------------------------
Temel 1 sene çalismis bir alet yapmis. Alet bir karis sopa ucundada bir jilet ve bir peynir. bunu Ankara'ya götürmüs tescilletmek için. Demisler bu ne Temel anlatmis fare kapani. Fare sopanin üstünden gelecek peyniri yerken boynu kesilecek demis.

Herkes demiski kesmenin olabilmesi için hareket lazim demisler ve Temel gitmis. 1 sene sonra gelmis ayni alet ucunda peynir yok bu nasil çalisir demisler. Fare gelecek peyniri göremeyecek nerden benim peynirim deyip kafasini sallarken boynu kesilecek demiş.
-------------------------------------------------------------

Bir mecliste konuşulurken,
Amerikalı :
-biz mars'a gideceğiz, demiş.
Alman :
-biz yakıtsız giden otomobil üreteceğiz, demiş.
Fransız :
-atom bombasını etkisiz hale getirecek projelerimiz var, demiş.
Bizim karadenizli de onlardan geri kalmamak için :
-biz de güneşe gideceğiz, demiş.
-güneşe gidemezsiniz, demişler. güneş yakar.
Karadenizli gülümsemiş :
-o kadar da enayi değiliz, tabi, demiş. akşam serinliğinde gideceğiz
-------------------------------------------------------------
Lazın eczanesine eli silahlı, yüzü kadın çoraplı iki soyguncu girmiş ve ellerindeki silahi Laza doğrultup:

- Çabuk kasadaki herşeyi ver !

- Özür dilerim, reçetesiz hiçbirşey vermiyoruz.
-------------------------------------------------------------
Temel ismini degistirmek için mahkemeye basvurmus.

Hakim demis ki: "Ne var oglum niye ismini degistirmek istiyorsun? Hem

senin ismin ne bakalim ?"

Temel cevap vermit : "Temel Kıç".

Hakim : "Tamam o zaman degistirmekte haklisin, yeni ismin ne olsun

istiyorsun?"

Temel : "Dursun Kiç" olsun demis. Grin
-------------------------------------------------------------

Trafik Sorunu

Yaz tatili için Türkiye'ye gelen işçi bir vatandaşımız trafik
kurallarını ihlal ederek kırmızı ışıkta geçer. Hemen orada bulunan
polis ekibi resimdeki plakayı (...........) anons eder ancak bir
sonraki polis ekibi plakayı anlayamaz ve dalga geçildiğini zannedip
tekrar tekrar sorar.

Bu durumdan faydalanan yine işçi vatandaşımız olur ve bir sonraki
ekibi de geçer.

Araca en son Edirne Kapıkule sinir kapısında ki son çıkışta cezai
işlem yapılabilir ve bu fotoğraf anı olarak çekilir.


Prof ve Öğrenci :)

Üniversite yemekhanesine giren bir öğrenci tüm yerler dolu olduğundan gidip üniversite profesörünün oturduğu masaya oturmuş.
Profesör kaşlarını çatarak: "Öküzler ve kuşlar aynı masada oturamaz!"
Ögrenci: "O zaman ben uçuyorum.."
Profesör cevaba çok sinirlenmiş, sınavda öğrenciye takmış ve sınavının başarısız geçmesi için elinden geleni yapmış.
Yanlız sınavda öğrenci tüm soruları mükemmel bir şekilde cevaplamış.
Profesör öğrenciye: Sana son bir soru soracağım demiş.
Yolda yürürken iki torba bulduğunu hayal et, birinde akıl var, diğerinde ise para var.
Hangi çuvali alırsın?
Ögrenci: "Para olan çuvalı seçerdim..."
Profesör: "Ben akıl olan çuvalı seçerdim..."
Öğrenci:"Normal! Kimde ne eksikse onu seçer..
Profesör çok sinirlenmiş, öğrencinin not defterini alıp içine "Öküz" yazmış.
Öğrenci nota bakmadan odadan çıkmış.
Bir dakika sonra öğrenci kapıyı aralamış : "Sayın profesör, imzanızı atmışsınız, fakat notumu yazmayı unutmuşsunuz."- demiş..

Link Degisimi

Link değişimi yapmak istiyorsanız,

Küresel Isınma
Şeklinde http://wwwr10netseoyarismasi-magosa.blogspot.com/ adresine link verebilirsiniz..

Kodu sitenize ekleyin ve bana yorum olarak bildirin teşkkrler...

Gelişmiş ülkelerin kayıtsızlığı

Gelişmiş ülkelerin kayıtsızlığı

Küresel ısınma “sayesinde” erimeye başlayan buzullar bu güne kadar geçilmez sanılan deniz yollarını ve kara parçalarını ulaşıma açıyor ve bu kuzey yarı kürenin zengin ülkeleri için çok iyi bir haber.

Madenler ve petrol

Öncelikle Kanada ve Rusya, bir ölçüde de ABD ve Danimarka şimdiye kadar -50°’ye varan aşırı soğuklar nedeniyle kullanamadıkları bir kaç milyon kilometre karelik alanı kullanıma açıyorlar. Altın, gümüş, petrol, doğal gaz, kurşun, elmas, çinko kaynayan bu bölgenin yeraltı zenginlikleri Kuzey Kutbu’na kıyısı olan ülkeler için son derecede önemli bir gelir kaynağı olacak. Birçok maden için dünya rezervlerinin üçte birinin bu bölgede bulunduğunu söyleyebiliriz. Meselâ Rusya’nın Sibirya’daki kömür, petrol ve doğal gaz yatakları enerji karşılığı olarak dünya rezervlerinin %30’unu teşkil ediyor.

Strateji

Panama Kanalı ABD deniz kuvvetlerinin ve Amerikan ticaret filosunun yumuşak karnı. Bu kanalın işlemesine mani olabilecek bir deniz kazası veya terörist saldırı hem deniz kuvvetlerinin ikiye bölünmesine hem de iki okyanus arasındaki ticaretin kilitlenmesine yol açabilir. Ayrıca Panama Kanalının genişliği (ya da darlığı) Nimitz sınıfı uçak gemilerinin bu su yolunu kullanmasına engel. Gene aynı sebeple panamax denen boyutlardaki ticaret gemileri ile taşımacılık yapmak zorunda ABD ile ticaret yapan ülkeler. Panamax gemiler sadece 4500 konteynır taşırken post-panamax denen gemiler 12 bin konteynır taşıyarak maliyeti düşürebiliyorlar.

Kısalan ticaret yolları

Batı Avrupa, Doğu Asya ve Kuzey Amerika limanları birbirlerine yaklaşacak eriyen buzlar “sayesinde”. Yaklaşık 5000 ilâ 15 000 km kadar.

3000-4000 konteynır taşıyabilen bir yük gemisinin günlük maliyetinin 10 bin dolar olduğunu dikkate alınırsa bu çok önemli bir kazanç.

Buz kütlesinde rekor azalma

Buz kütlesinde rekor azalma

18 Ağustos, 2007 10:14:00 (TSİ)


Bir aylık erime dönemi daha bulunuyor
İLGİLİ HABERLER
• Buzullarda 10 yılda 50 metrelik küçülme
• Eber Gölü kuruyor
• Erciyes buzulları ısınmaya dayanamadı
• 3-4 derecelik sıcaklık artışı beklentisi
• Isınma dişi caretta sayısını artırıyor
Tüm Küresel Isınma Haberleri
Kuzey Kutbu'nda denizdeki buz kütlesinin toplam alanının rekor düzeyde azaldığı bildirildi.

Amerikan Ulusal Kar ve Buz Veri Merkezi'nin üst düzey araştırmacılarından Mark Serreze'nin sözleri ürkütücü:

"Bugün tarihi bir gün. Bugünkü veriler uydu kayıtlarında gördüğümüz en az buz kütlesi alanını gösteriyor ve daha önümüzde 1 aylık bir erime dönemi var."

Bugünkü uydu ölçümlerine göre Kuzey Kutbu'ndaki buz kütlesinin alanı 5.26 milyon kilometrekare.

Bu alan, 21 Eylül 2005'de belirlenen en az alan olan 5.32 milyon metrekarelik alandan daha az.

Merkezden verilen bilgilere göre, deniz buzlarının alanı Kuzey Kutbu'nun Doğu
Sibirya bölümünde ve Alaska'nın kuzeyindeki Beaufort Denizi'nde özellikle az.

Bilim adamları, Kuzey Kutbu'nda denizdeki buz kütlesinin alanını uydu
teknolojisiyle fotoğraf çekmenin mümkün hale geldiği 1970'lerden bu yana izliyor.

“Asıl ısınma 2009′da başlayacak”

Çevre uzmanları, küresel ısınmanın 2009 yılından sonra artacağı tahmininde bulundular.

küresel ısınma

Küresel ısınmanın, 21�inci yüzyılda karbon gazı salımının etkisiyle artacağı yönündeki genel uyarının yanında, 2005 yılını takip eden 10 yıl içindeki olasılıklara değinen İngiliz bilim adamlarının raporunda, insanın neden olduğu küresel ısınmadan ziyade, doğal etkenlerin sebep olduğu iklim değişikliği üzerinde duruldu.

Tahminde bulunmak için, El Nino ile okyanus sirkülasyonundaki diğer dalgalanmalarla ısı üzerinde çalışmalarda bulunan uzmanların Science dergisinde yayımlanan raporuna göre, dünya gerçek ısınmayla 2009 yılında tanışacak.

2009′a kadar ise doğal güçler, insanın yol açtığı tahmini ısınmayı dengeleyecek.

Dikkat:Susuzluğun sebebi küresel ısınma değil

  • Su sorunu ciddi boyutlara ulaşınca her yer TEMA’nın afişleri ile donatıldı. İstanbul’da tüm üst geçitlere, köprülere astığınız afişlerle “nasıl su tasarrufu yaparız”ın yollarını gösteriyorsunuz. Su tasarrufu sağlandı mı?

    Biz “Suyunu Boşa Harcama” kampanyasını nisanda hazırladık. Bir aydır da belediye bizimle birlikte. Kentin her yerine afiş astılar. Bu bir ay içinde İstanbul’a verilen su miktarında yüzde 10 düşüş oldu. Şimdi projeyi keşke beş-altı ay önce başlatsaydık diyoruz.

  • Bu proje sadece tasarrufa yönelik ama kaynak kısıtlı…

    Bizim tespitimize göre suyun yüzde 8’i evlerde tüketiliyor. Biz de evleri bilinçlendirmek istedik. Zaten elimizde siyasi güç yok, maddi büyük bir güç de yok.

  • Yağmur duasına da çıkamazsınız!

    Tabii, o iş bizim işimiz değil: biz de insanları uyarmak istedik. Bonn Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmayı somutlaştırdık ve beş formül geliştirdik.

  • Bu formüller şu an İstanbul’da asılı olanlar değil mi?

    Evet. 1- sebze-meyveleri akan suda yıkama: 18 ton tasarruf , 2- diş fırçalarken, tıraş olurken muslukları kapat: 48 ton tasarruf, 3- Bulaşıkları elde değil bulaşık makinesinde yıka, 26-40 ton tasarruf, 4- Tuvalette sifonu gereksiz çekme: 18 ton tasarruf ve 5- Bir dakika daha kısa duş al: 18 ton tasarruf.

    Yani bu önlemler alınırsa yılda toplam yaklaşık 140 ton su tasarrufu sağlanıyor.

  • Kampanya yalnızca İstanbul ile mi sınırlı?

    Şu an için evet ama Ankara ve İzmir Belediyeleri ile görüşüyoruz. Amacımız bunu yerel yönetimlerle birlikte her yere ulaştırmak.

    TÜRKİYE SU ZENGİNİ DEĞİL

  • Bu günlere nasıl gelindi? Biz kendimizi su zengini bilirdik. Kandırıldık mı, hazıra dağ mı dayanmadı?

    Biz öyle su zengini bir ülke filan değiliz. Kendimizi su zengini gören su fakiri bir ülkeyiz.

  • Etrafımızdaki denizler mi kandırıyor bizi? Onları kullanılır hale dönüştüremez miyiz Dubai’deki gibi?

    Evet, çevremizin denizle kaplı olması bizde bol su imajı yaratıyor. Ama deniz suyundan içme suyu elde etmek çok pahalı ve zahmetli bir iş. Ortadoğu’daki petrol zengini ülkeler yapıyor ama bizim böyle bir sistemi kaldıracak yapımız yok. Bu günlere nasıl gelindi… Yanlış tarımla, yer altı sularını kullanmayı bilmemekle…

  • Ne gibi yanlışlıklar yapıldı tarımda?

    İlk eksik mera kanunuydu. Çiftçiler meraları istedikleri gibi kullanabiliyorlardı. Bizim çalışmalarımız sonucu mera kanunu hazırlandı ve meclisten geçti. Arkasından toprakların korunmasına yönelik toprak yasasını geçirdik Meclis’ten. Bir üçüncü adım da suydu. Su Türkiye’de doğal bir kaynak olarak kabul ediliyor ama doğal bir varlık olarak kabul edilmiyor.

  • Nedir aradaki fark?

    Doğal varlık olunca kullanımına sınırlama getiriliyor. Bir değer olarak kabul edilip, kullanımı düzenleniyor. Oysa bizde köylünün sınırsız su kullanma hakkı var. Suyun bir yönetimi yok. Anayasa maddesi ile ormanlar gibi kullanımı güvence altına alınmamış. Dolayısıyla herkes istediği gibi su kullanıyor, istediği yere baraj yapıyor…

  • Gelişmiş ülkelerde durum nasıl?

    Hepsinde su çerçeve yasası var. Zaten AB sürecinde bizi en çok ilgilendiren konulardan biri bu. Bir çok su bizim topraklarımızda doğuyor ama kullanımına ilişkin bir yasamız yok.



    Kuraklığın en büyük nedeni çerçeve yasasının olmaması

  • Akarsuların kullanımının düzenlenmemiş olmasının bugünkü kuraklık üzerindeki etkisi ne?

    Tek nedeni bu. Biz başından çiftçiye suyun doğal bir varlık olduğunu öğretseydik bugün tablo çok farklı olurdu. Su olmayan yerde çok fazla su isteyen bitki yetiştirdik. Konya Ovası’na şeker pancarı ektik. Olacak şey değil!

  • Ancak genel kanı bugünkü susuzluğun nedeninin küresel ısınma olduğu yönünde.

    Hayır, değil. Bu güne hiçbir şekilde küresel ısınma sebebiyle gelmedik. Sularımızı varlık olarak kabul etmediğimi için, bir gün kuruyabileceklerini düşünmediğimiz için geldik.

  • Uzun zamandır Türkiye’de yeterli yağış yok. Suyu akıllıca kullansaydık yağış olmadığı halde susuzluk çekmez miydik?

    Çekmezdik tabii. Derin kuyu açarak çok fazla suyu tükettik. Derin kuyu yer altı su kaynaklarını yukarı çekmek demek. Oysa yeraltı suları verimli şekilde dolmalıydı ve o sular akarsulara gitmeliydi. Akarsu o zaman kendini aşağıdan besleyecekti. Biz genelde suyu yukarıdan, yağmur olarak bekliyoruz ama aşağından da beslenir sular.

  • Bizde su hava muamelesi görüyor.

    Aynen öyle. Ekmek elden, su gölden zihniyeti.



    EN BAŞARILI ÜLKE İSRAİL

  • Suyu kıt olan Ortadoğu’da durum nasıl?

    İsrail’i ayrı tutmak lazım. Suyu en iyi yöneten ülke o. Suyu hiç yok ama yemyeşil.

  • Yer altı kaynaklarını mı iyi kullanıyor?

    Evet. Bir de tarımda damlama sulama yöntemi kullanıyor. Bitkini doğrudan köküne su veriyor. İsrail dışındaki ülkelerde durum kötü ama onlar susuzluğa alışık ülkeler. Ekonomileri buna göre şekillenmiş.



    AKARSU OZELLESTiRiLMESi OLMAZ

  • Son günlerde konuşulan bir konu da akarsuların özelleştirilmesi. Bir çözüm olabilir mi?

    Hayır, akarsuların yönetimi devlette olmalı. Aksi takdirde onu alan kişi ya da kurumun tekeline girer.

  • Peki nehirlerin taşınması nasıl bir yöntem?

    Nehirler eko sistemin bir parçasıdır. Siz o nehri alınca bir kere o sistemi değiştiriyorsunuz. Böyle bir günden ötekine akarsu taşınmaz. Dünyada yok bir örneği! Gelişmiş ülkelerde bunu planlıyorlar, yavaş yavaş gerekli altyapıyı oluşturuyorlar. Oysa biz sıkıntı başladıktan sonra bir anda suyu taşımak istiyoruz.



    İŞYERİNDE YAPILACAKLAR

  • Çay ocakları bardakları bulaşık makinesinde yıkamalı
  • Enerji tasarrufu ampulleri kullanılmalı
  • Sifonun içinde bir pet şişe konmalı
  • Bilgisayarlar stand-by’da tutulmamalı
  • Dönüşebilir kağıt kullanılmalı
  • Detay için www.suyunubosaharcama.org’a bakılmalı.


    TERLEMEK İÇİN DEĞİL ELEKTRİK İÇİN GÜNEŞ

  • Susuzlukla bağlantılı bir de elektrik problemi başladı.

    Her sorun birbirine bağlı. Oysa küresel ısınma diye şikayet ettiğimiz olgu bize çok kıymetli bir şey olan güneş enerjisi veriyor. Biz güneşi terlemek için kullanıyoruz oysa ondan elektrik üretebiliriz. Gelişmiş ülkelerde evler elektriklerini kendileri üretiyorlar.

  • Nasıl bir sistemle?

    Çift sayaçlı sistem denen bir sistem var. Siz evde güneşten elektrik üretip sisteme veriyorsunuz, istediğiniz zaman o elektriği sistemden alabiliyorsunuz.



    15 YILLIK MÜCADELE

    TEMA 11 Eylül 1992’de Hayrettin Karaca ve Nihat Gökyiğit tarafından kuruldu. Kuruluş amacı erozyonun boyutlarını anlatmak olan vakıf zamanla tarım, toprak yasası ve susuzluk konuları ile de ilgilenmeye, insanları ağaç dikimine teşvik etmeye ve çevre konusunda bilinçlendirmeye başladı. Bu gün TEMA doğal varlıkların, toprağın ve doğal örtünün korunması, erozyonla mücadele, biyoçeşitlilik ve çölleşme üzerine çalışıyor. 325 bin kayıtlı gönüllüsü, 555 gönüllü temsilcisi ve Almanya ve Hollanda’da şubeleri var.

  • Akşam
  • Küresel ısınmaya Erciyes buzulları da dayanamadı


    Küresel ısınmaya Erciyes buzulları da dayanamadı

    küresel ısınma


    Erciyes Dağı’nın erimez denilen buzullarının hızla eridiği bildirildi.
    Erciyes Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr.
    Bekir Çoksevim, AA muhabirine yaptığı çakılmada, 1990 yılından beri Erciyes Dağı’nda araştırmalar yaptığını, son 10 yıldan beri de dağdaki buzulları incelediğini belirtti.
    Erciyes’in zirvesine yakın noktada bulunan buzul kütlesinin 10 yıl öncesine göre önemli ölçüde eridiğini gözlemlediğini kaydeden Çoksevim, şunları söyledi:
    "Erciyes’in buzulları son 5 yıldan beri hızla eriyor, buzul kütlesi her geçen yıl küçülüyor. Bu gelişmelerin bilimsel olarak incelenmesi gerektiğine inanıyorum. Erciyes’in karı her geçen yıl daha erken eriyor.
    Buzulları da hava sıcaklığına bağlı olarak erimeye devam ediyor." Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Çavuşoğlu da AA muhabirine yaptığı açıklamada, Erciyes’in eteğinde Hacılar ilçesinde doğduğunu ve küçük yaştan beri Erciyes’e her fırsatta çıkmaya çalıştığını, son yıllarda buzul kütlelerinin hızlı bir şekilde eridiğine şahit olduğunu belirtti.
    Uzun yıllardan beri Erciyes’e tırmandığını ve kendi branşı olmadığı halde hobi olarak Erciyes’in değişik yönlerini araştırdığını kaydeden Çavuşoğlu, "47 yaşındayım. 30 yıldan beri Erciyes’e tırmanıyorum.
    600-700 metre uzunluğundaki buzul kütlesi erime sonucu 300-400 metreye
    kadar düştü. Erciyes’in buzulları her geçen gün eriyor" diye konuştu.

    "20 TEMMUZ 1975’TE KAR ÜSTÜNDE 4 SAAT YÜRÜYEREK ZİRVE YAPMIŞTIM"
    Kayserili Dağcı Ali İlik de, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından 20 Temmuz 1974’te gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatı anısına 1975 yılından beri her 20 Temmuz’da Erciyes’e zirve tırmanışı yaptığını söyledi.
    İlik, ilk tırmanışını yaptığında 4 saat kar üstünde yürüdüğünü sonraki yıllarda da yine bölüm bölüm kar üstünde tırmanış gerçekleştirdiğini ancak bu yıl ayağının kara değmeden zirve yaptığını belirtti.
    Dağcı Ali İlik, şöyle devam etti:
    "Kıbrıs Barış Harekatı anısına her yıl Erciyes’e zirve tırmanışı yapıyorum. 20 Temmuz 1975’te kar üstünde 4 saat yürüyerek zirve yapmıştım. O tarihten bu yıla kadar erime yavaş seyrediyordu. Ancak 33.
    tırmanışımı gerçekleştirdiğim bu yıl ilk defa ayağımı kara basmadan tırmanış gerçekleştirdim. Bu yılki gibi bir Erciyes’i hiç görememiştim. Karsız Erciyes’e alışamadım. Bana çok soğuk ve itici geliyor. Karlı Erciyes’i özlüyorum."

    www.r10.net küresel ısınmaya hayır seo yarışması

    Şansımı arttırmaya karar verdim.İki tane blogla daha yarışmaya giriyorum.tEŞEKKÜRLER


    www.r10.net küresel ısınmaya hayır seo yarışması


    2007 yılının en iyi SEO'cularına kendilerini ispatlamaları için fırsat sunuyoruz ve en iyi SEO'cuyu seçmek için ikinci kez bir yarışma düzenliyoruz…

    SEO yarışması nedir?
    Seo kelimesi "Search Engine Optimization" cümlesinin kısaltması olup,
    herhangi bir websayfasını yada sitesini istenilen bir kelimede arama motorları sonuçlarında ilk sıralarda çıkartmak için yapılan işlemler bütünüdür.

    Bu yarışma sonucunda ilk sırada olan arkadaşımız 2007 yılının en iyi SEO'cusu seçilecek ve ödüllendirilecekdir.
    Amaç hem eğlenmek hemde yarışma coşkusunu yaşatacak forum etkinliğidir.

    Yarışma Nasıl Olacak ?
    Yarışma kelimemiz "www.r10.net küresel ısınmaya hayır seo yarışması"
    http://www.google.com/search?hl=en&q...=Google+Search
    kelimesinde google.com arama sonucunda ilk 3 sıraya çıkmak için yarışılacak. Yarışmada hile , haksızlık vs olaylar yaşanması mümkün değildir, herkes
    "www.r10.net küresel ısınmaya hayır seo yarışması" - Google'da Ara bu linkden ilk 3 sırada çıkan siteyi rahatça gözlemleyebilir.

    Yarışma Kuralları ?
    1- Yarışmaya mevcut sitenizle yada sayfanızla katılabilirsiniz, yeni sayfa veya site zorunluluğu yoktur. Yarışmaya katılacak siteniz ücretsiz alan adı uzantısınada sahip olabilir. (blogcu, blogspot, 8m.net , cjb.net vs vs)
    2- Yarışmaya katıldığınız sayfa veya site'de yarışma hakkında bilgilendirici yazı , yarışma banner'ı ve r10.net' e link olmak zorundadır !.
    3- Yarışma 31 Aralık 2007 saat 23.59 da sona erecektir.
    4- Yarışma sonunda arama sonucunda birinci sırada r10.net veya yarışma kurallarına uymayan site bulunursa şayet, yarışmayı bir altındaki site kazanmış olur.
    5- Yarışmaya sponsor olan sitelere link verme zorunluğuğu vardır.

    Yarışma ödülleri neler?
    1. (Birinciye) >> Trp.Com.Tr`den 1000$ HaberOdasi.Com`dan 1000 Tumlab.com 500$ nakit para ödülü
    2. (İkinciye) >> SonDakikaci.Com`dan HP NX 7300 Laptop + ringofon 500$ nakit para ödülü
    3. ( Üçüncüye) >> AdayimTv.Com`dan PlayStation 3
    İlk 3`e giren yarışmacılara HaberOdasi.Com`a ait 400 sitede , 32 Radyo kanalında , 16 Tv Kanalında 1 ay boyunca reklam verme imkanı.
    NeyinPesindesin.Com`dan 6 boyunca kullanabileceği özel üyelik .
    R10.Net`den 1 aylık Text reklam verebilme imkanı.
    Sitelerinde kullanabileceği 2007 SEO Şampiyonu ifadesi yer alan Logo.
    Yarışmaya Katılan tüm webmaster arkadaşlarımıza başarılar dileriz.

    www.r10.net küresel ısınmaya hayır seo yarışması