20 bin yıllık buzul eriyor!

15 Ağustos 2007 Çarşamba 09:35

Hakkari'nin Cilo Sa dağlarında bulunan 20 bin yıllık buzul eriyor. İşte resimler...

Hakkâri'nin 4 bin 135 rakımlı Cilo Sat dağlarında bulunan ve yaklaşık 20 bin yıllık olduğu tahmin edilen buzullar da küresel ısınmaya dayanamayıp erimeye başladı. Yer yer kalınlığı 30 metreyi bulan buzulların erimeye başlaması çevrecileri tedirgin etti.

Hakkâri Meslek Yüksekokulu Müdürü ve Cilo Doğa Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Yrd. Doç. Dr. Tahir Yaşar, daha önce buzul olan bölgelerde bu yıl kaya ve kumların görülmeye başlandığını, küresel ısınmaya yönelik ciddi tedbirlerin alınması gerektiğini, aksi takdirde buzulların önümüzdeki birkaç yıl içinde yok olup gideceğini söyledi.

Gökırmak da kurudu

Bulunduğu bölgeye hayat veren, halkın can damarı olan Gökırmak kurudu.

Kastamonu'nun Taşköprü ilçesinden geçen, Kızılırmak'ın en büyük kollarından biri olan Gökırmak tamamen kurudu.

Bulunduğu bölgeye hayat veren ve geçtiği vadide tarımla uğraşan bölge halkının can damarı olan Gökırmak, hayvanların otladığı bir yer haline geldi.

Yaklaşık iki aydır bölgeye yağmur yağmamasından ve aşırı sıcaklar nedeniyle Gökırmak'ın kuruması, Taşköprü'deki sarımsak üreticilerini de telaşlandırdı.

SARIMSAK ÜRETİCİSİNİ DE DÜŞÜNDÜRÜYOR
Aşağı Emerce Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Mehmet Gümüş, yaptığı açıklamada, küresel ısınmanın mahsullerin azalmasına neden olduğunu bunun da fiyatlara yansıdığını belirtti.

Bu güne kadar Gökırmak'ın kuruduğunu hiç görmediğini söyleyen Gümüş, sarımsak üreticisi olarak ilerki yıllardan da endişeleri olduğunu bildirdi.

Taşköprü'ye bağlı Afşar köyünde çiftçilikle uğraşan İbrahim Bekçi de, 40 yaşında olduğunu ve bu ırmağın kuruduğunu hiç görmediğini ifade etti.

Mahsulden verim alamadıklarını belirten Bekçi, kuraklığın devam etmesi halinde hayvanlarını da satıp köyü terk etmeyi düşündüğünü söyledi.

Kızılırmak'ın en büyük kollarından biri olan Gökırmak, Taşköprü'nün Gülveren kesiminde Karaçomak Deresi ve Daday Çayı ile birleşiyor. Gökırmak, Taşköprü Ovası'nı, sonra da Boyabat Ovası'ndan geçiyor ve buralardaki tarım alanlarının sulanmasında büyük önem taşıyor.

Kaynak:

Küresel ısınma arıları da vurdu

Adıyaman'da hava sıcaklığına aldanarak kovanlardan çıkan arıların çoğu telef oldu...

Adıyaman Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Abdurrahman Yenidoğan, Adıyaman'da hava sıcaklığına aldanarak kovanlardan çıkan arıların çoğunun telef olduğunu söyledi.

Yenidoğan, gazetecilere yaptığı açıklamada, kentteki arı yetiştiricilerinin sahip oldukları arıların yaklaşık yüzde 60'ını kaybettiklerini, arı varlığındaki azalmaya bağlı olarak arılı kovan fiyatının 120 YTL'den 200 YTL'ye kadar
yükseldiğini belirtti.

Arıların kışı kovanda geçirdiklerini kaydeden Yenidoğan, ''Ancak kış mevsimi olmasına karşın bazı günler hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerine çıkması, arıları yanılttı. Sıcak havaya aldanarak kovanından çıkan arıların çoğu telef oldu'' dedi.

Kaynak:

Küresel ısınma sağlığı etkiler mi?

Uzmanlar küresel ısınmanın sağlık açısından olumsuz sonuçlar yaratıp yaratmayacağını açıkladı...

Bursa Yüksek İhtisas Hastanesi (YİH) İç Hastalıkları Klinik Şefi Doç. Dr. Sedat Demir, küresel ısınmanın sağlık açısından olumsuz sonuçlar yarattığını bildirdi.

Sedat Demir, son zamanlarda ortaya çıkan iklim değişikliklerinin şimdiden insan yaşamını ciddi olumsuzluklera ittiğini, doktor olarak ilk dikkatlerini çeken şeyin, gerek üst gerekse alt solunum yolları enfeksiyonlarının bu yıl geçen yıla göre artması olduğunu vurguladı.

Hava koşullarının bu şekilde seyretmesinin birçok virüs ve bakteri için uygun üreme ortamı oluşturduğuna işaret eden Demir, bu nedenle sinüzit, farenjit gibi hastalıkların yanı sıra zatürre, bronşit gibi daha ciddi enfeksiyonların da giderek arttığını söyledi.

Demir, vaka sayısının artmasından daha önemlisinin, enfeksiyon etkenlerinin giderek daha atipik hale gelmesi ve mücadele etmesi daha zor mikroorganizmaların klinik olarak daha kötü ve tedavisi güç enfeksiyonlar oluşturması olduğunu belirtti.

Bu tür havaların KOAH, kronik bronşit ve astım hastalarının yaşam kalitesini bozduğunu ifade etti.

Kaynak: